14 yıl boyunca HKTM’de depo operasyonlarının verimli ve düzenli yürütülmesini sağlayan, son 3 yıldır ise Makers’ta Satınalma ve Lojistik Şefi olarak görev yapan Fatih Bozdemir’le bir araya geldik. Good Engineering League çatısı altındaki geçiş sürecini, edindiği deneyimleri ve bu süreçte onu besleyen unsurları kendisinden dinledik.
Fatih ustamız, yaptığı işe duyduğu saygı, birlikte üretmenin verdiği motivasyon ve iş yerinde kurulan sağlam bağların gücüne olan inancıyla bize ilham verdi. Röportajımız boyunca, grup şirketleri arasında gerçekleşen geçişlerin yalnızca bir görev değişikliği değil; aynı zamanda deneyim, uyum, güven ve aidiyetle şekillenen bir dönüşüm olduğunu bir kez daha hatırladık.
Kendinizden bahseder misiniz?
1978 yılında Kırşehir’de doğdum. Lise öğrenimimi 1996 yılında Boztepe Lisesi’nde tamamladım. 2001 yılında, iş imkanlarının daha geniş olduğu bir bölgede çalışmak üzere Gebze’ye taşındım. Evliyim, bir kızım ve bir oğlum var. Yaz aylarında memlekete, ailemin yanına gitmeyi seviyorum. Gebze’de ise ailem ve sevdiklerimle vakit geçirmek en büyük keyiflerimden biri.
Çalışma hayatınızdan söz edebilir misiniz?
İş hayatına bir fabrikada güvenlik görevlisi olarak başladım ve bu görevi üç yıl sürdürdüm. Ardından Dilovası’nda bir fabrikada üretim alanında çalıştım. Daha sonra Şekerpınar’daki Uzel Otomotiv’de montaj hattında görev aldım. Burada edindiğim tecrübeyle zamanla bant sorumlusu, vardiya sorumlusu ve vardiya şefi pozisyonlarında görev yaptım. 2008 yılında İlham Bey’in vesilesiyle HKTM’ye katıldım. İlk olarak depo düzeni ve stok yönetiminden sorumlu oldum. O dönemde küçük bir depoda başladığımız yolculuk, 2014 yılında yeni fabrikamıza taşınmamızla birlikte daha büyük bir organizasyona dönüştü. Depo yönetiminin yapılandırılması sürecinde aktif rol aldım ve 2022 yılının Şubat ayına kadar HKTM’de keyifle çalıştım. 2022’den bu yana ise Good Engineering League’de yer alan firmalarımızdan Makers’ta Satınalma ve Lojistik Şefi olarak görev yapmaktayım. Gerek geçmiş deneyimlerim gerekse ekip arkadaşlarımla kurduğum iletişim sayesinde işimi her zaman en iyi şekilde yapmaya gayret ediyorum.
HKTM’de gelişiminize en çok katkı sağlayan şey ne oldu?
HKTM’ye 13. çalışan olarak katıldım. O dönemlerde herkesin her işe destek verdiği, unvanlardan çok ekip ruhunun ön planda olduğu bir ortam vardı. Zorlukları birlikte göğüslüyor, her krizi el birliğiyle aşıyorduk. HKTM benim için arkadaşlığın, ekip çalışmasının ve karşılıklı saygının güçlü bir şekilde yaşandığı bir yer oldu. Yöneticilerimiz bize sadece bir çalışan olarak değil, birer iş ortağı gibi yaklaşırlardı. Bu yaklaşım, aidiyet duygumuzu pekiştirirken, sorumluluk bilincimizi de artırdı. HKTM’de edindiğim bu kültür, iş hayatıma yön verdi. Bugün, benzer bir ekip ruhunu Makers’ta da hissetmeye başladım. HKTM’nin bana kazandırdığı en değerli şey, sağlıklı bir çalışma ortamının ne demek olduğunu öğrenmek ve bunun bir parçası olmanın kıymetini bilmektir.
HKTM’den Makers’a geçerken sizi neler bekliyordu? Aynı grup içindeki bir firmaya geçmek bu süreci nasıl etkiledi?
Açıkçası Makers’a geçerken ilk başta biraz tedirgindim. Çünkü HKTM’den bağımsız, daha kopuk bir firma gibi algılıyordum. Normalde çalışma hayatımda sık iş değiştiren biri değilim. Bu yüzden böyle bir adım atmak başta zorlayıcıydı. Ancak bana duyulan güven beni gerçekten çok mutlu etti. Bu kararı almamda özellikle Fırat Bey’in desteği ve öngörüsü çok etkili oldu. Bugün burada severek ve isteyerek çalışıyorsam, bunda onun desteğinin payı büyük. Makers’ta beni en çok motive eden şey, buraya bir çalışan gibi değil; sürece değer katan biri olarak bakılmasıydı. Yöneticilerimizin güvenini arkamda hissetmek işe başlama sürecimi oldukça kolaylaştırdı. HKTM’de kazandığım deneyimi ve geliştirdiğim yönlerimi şimdi Makers’ta rahatlıkla uygulayabiliyorum. Bu uyumda elbette Fırat Bey’in sürekli desteği ve rehberliği önemli bir rol oynuyor.
Satınalma ve Lojistik Şefi olarak işinizi gerçekleştirirken en önemli şey nedir?
Makers’ta ağırlıklı olarak satınalma alanında çalışıyorum, lojistik ise HKTM’ye kıyasla burada daha az yoğunlukta. Satınalma sürecinde bence en önemli unsur dikkat ve özveri. İşinize sahip çıkmak, her adımda sorumluluk almak çok kıymetli. Benim için önemli bir prensip de işleri mümkün olduğunca ertelememek. “Bugünün işini yarına bırakma” anlayışıyla hareket ediyorum. İşleri zorlaştırmak da kolaylaştırmak da bizim elimizde. Yeter ki çözüm odaklı yaklaşalım.
İnanıyorum ki karşımıza çıkan hiçbir sorun aşılmaz değil; yeter ki üzerine düşelim ve sahiplenelim. Tüm bu yolculuk boyunca edindiğim tecrübeler, karşılaştığım insanlar ve birlikte başardıklarımız, hem mesleki hem de kişisel gelişimime büyük katkı sağladı. Bugün geldiğim noktada, işime duyduğum saygı ve ekip ruhuna olan inancımla, birlikte daha nice başarılara ulaşacağımıza gönülden inanıyorum.
Teşekkür ederim.